22 Eylül 2025
Tevriyesinden ekinoks
31 Ağustos 2025
Ağusdost
Uzun zaman oldu...
Nicedir engellenmiş dostluğuna selam olsun.
İklimler barındıran büyük döngülerin içinde seyyarede,
kaç seferdir ateş taban toz duman geçişlerde.
Derken bambaşka bir çağın habercisi olan saf baharın belirmesiyle her şey tazelendi.
Belirtisi; çiçekleriyle serin seyredecek
hoş kokulu ön görülmüş bir yazın perdesini
nazik bir törenle açışıyla başlayan güzel döngüler zamanını haber veren güzel gözlü ekinokslardı.., fırça saplarını filizlendirdi...
Karanlıklardaki tohumlardan göğe değen tomurcuklara kadar buluşmasını eksik etmeyen tayfların zamanı...
Serin günbatımlarında bulutların gezintileriyle her biri ayrı bir tuvaldir.
İçerisinde içkin sololar büyüten kırlangıçların seri imzalarını taşıyan...
Nicedir mesafeler girmiş, bunca sıcak günleri, toza bulanmış kafiyeleri ve böylesine azimli bir dostluğun tazelenişine tanık olmanın hayretengiz dinginliği.
Yapraklara işlenen soloların en güzel çıkışlarını yaşatarak kanatlarına nakşedilen büyük kuşların,
o büyük göçlerinin arasına eklemlenen hediye edilmiş bir sabahın diri doğa yağlı boya tuvalini izlemenin derinliği, bizi birbirimize bağlayan...
Dünyanın bütün kader coğrafyalarını kuzey küreden güney küreye pastoral tüylerini sürerek geçen leyleklerin hikayesine dahil olmanın nabız gibi atan heyecanı...
Uyandığımızda büyük göçün dinlenme meskeni olarak bize ziyaretleri ve yolcu edişimiz:
Tam anlamıyla güzaydınlanan sombahar için adım bohçalarımızı ilikledi.
Ağusdost ki eski gecikmiş ziyaretlerinde bile gölgesiyle uzaktan el sallayan dostluğu bakidir;
Nihayetinde kendisi ateş taban yollarımın sonunda son bahara el veren eşlikçidir.
22 Temmuz 2025
Yaz kâtiplerinin yerbükey notları
Dik bir yamacın göze çarpmaz bir sakiniyim.
Adresim tarifsizdir; ölüp dirilmeye mahcubiyetle boyun eğen yeşilliklerin örttüğü entropinin nakışladığı konumlardan biridir.
Pastoral bir fırça izi olmanın elverişli bir delili, uzun bir yaşama kök tutmanın mektuplaşan görüntüsüyüm: Her mevsim ölüp dirilen yapraklarıma düşülen notlarla ontolojik hikâyemin girişi gelişmektedir.
Ben, bu yamaçta su içmeye eğilmiş bir yük eşeğinin omurgası gibiyim, ağırlığa direnen, yokuşlara çapraz mısralar düşüren müzik kulağı tüylerimde titreşen seslerin dinginiyim: Her yaz yüklendiğim meyveler renkten renge çalmış bir şekilde, gölgeme tutunamayan taşlarla birlikte aşağılara yuvarlanırken fizik kanunlarını menzumeleştirir.
Her mevsim içimde başkalaşmasına tanık olarak beklettiğim şarkıların doğacak sololarını ben bile kestiremem; krizalit notalardır, armoni kozaları, derinlerde davul atakları gibi nabız atan sürgünler...
Tüm yapraklarım ve yapraksız kılcallarım, esinti bekleyen minör gamlarla sentezlenmektedir.
O bekleyiş ki; solosuna başlamak üzere son hazırlıklarını yapan rüzgâr flütü virtüözlerinin bekleyişi gibidir.
O bekleyiş ki; dünyayı içine çekercesine derin soluk alırken, parmakları, doğacak notaların ön sessizliklerine dokunuyor gibidir.
Bana ulaşan bir yol yok gibi görünür, ilk ekinokstan sonra boy atan ve ardından sarı saçlarını titreten çayırlarla çevriliyimdir, böğürtlenlerin bedenine mürekkep çekilmiş dolma kalem uçları eşlik eder.
Zaman zaman gizli patikalar oluşur; yağmurun gelişiyle nazik lütufların suyun ağırlığını değdirdiği başakların mahcubiyetle eğildiği dar ve belli belirsiz yollardır.
Bir hipotenüs patikasıdır evim, bu dik yamaca yuvarlanan kafiyeler dökerim, bazıları çayırın saçlarında mısralara dönüşürken, bazıları kendi solosunun zembereği olarak şekillenir.
Hiç ayak izi yoktur etrafımda, onun izlerinden başka. O izler ki, şekillenen manzumelerin hecelerine basmaktan çekinen adımlarla bana yaklaşan küçük mühür lekeleri gibidir.
Demem şudur ki:
21 Haziran 2025
Uzun Gölge Dönümü
İçeriğindeki patikaların kenarlarında salınan yaprakların kafiyesi buna uygun değildir çünkü. Yamaçlarına tırmanırken ardımda kalan ayak izlerim nesir görünümlü birkaç satır kelam olsa da, hiyeroglif sembolleriyle ancak tarihlendirebileceğim azimli bir eşek dostluğudur. Bugünün solosu uzundur, eski notlarımdaki üç noktalarımı doldurduğum gündür. En küçük yapraklara en uzun gölgelerin hediye edilişine tanık olmanın tasviridir. Gecenin kısa ceketli saygılı duruşuyla sıcak bir selam edişidir. Yerçekimsiz patikaların yerlerini ağaçlara işaretlediğim kafiyelerden takip ediyorum.
31 Mayıs 2025
Mührü Nevbahar
Aynı açılardan yaklaşan güneş, milyonlarca anlamıyla gölgeler edinirken yonga yonga ilerliyorum, ne bulursam iştahla uzun seyrine dalıyorum. Rüzgarlar, tuvalin üzerinde bütün sanat akımlarının fırçalarını uçuşturuyor. Derinlerde atan nabzın sesi, dallarda ince ince zonklayan zarif görüntülere dönüşüyor.
Yol boyunca kar kristallerin izleriyle bezeli mor sümbüllü alaca dağların patikalarında, bütün canlıların heybeleri mühürleniyor. Polen taşıyan bir hamal gibiyim, yoruldukça dinçleşen.
30 Nisan 2025
Mührü Karbahar
Kelimeleri pastoraldir, beklentileri yelpazelendirir.
Yer seviyesinde bir mağarada icra edilen yaylı tambur seslerinin
çıkıştaki çimenleri kırpıştırarak aralarında dolaşmasına benzer...
Sesi hoş kokuludur, gölgeler alegorisi için akla yeni fikirler getirir.
Bakınca içinden fışkıran tomurcuklarıyla, bütün mevsimlerin
ağır ağır kürsüsüne çıkarak konuya bahardan başlamasına benzer.
Derinlerine dalarken durup dinlenilen yerleri mektuplandırır,
Zihin patikalarında ilerlerken duyulan yapraklı soloların
pentatonik doğaçlamalarla renklerin isimlerini öğretmesine benzer.
Yelpazesi içedönüktür, esintisi güzel haberlerini hissettirir.
Küçük zerresinden büyük bulutlarına kadar savrulan notalarının
coşkun girişi; sonunu, muhsin sonu; yeni coşkusunu bestelemesine benzer.
11 Nisan 2025
Mührü Kar
Küçük beyaz mutlu heceler şeklinde uçuşan taneler
kar damgalı mektuplar halinde üzerimize süzülürken...
21 Mart 2025
Ekinoks İçin Tevriye
Geçmiş gün döngülerinde uzak uzak el sallayan kışın,
bu yıl özlemle yaklaşarak kucaklaşmasına selam olsun.
Selamı paragraflar dolduracak nice taneleriyle birlikte,
iri heybelerini sırtına almış da bembeyaz gelişine...
Uzun zamanların en güzel gözlü ekinoksu,
Kış uykusu bekçiliğimin ateş taban izlerime yaklaşırken
Yeniden kavuşmanın buz nakış izlerini coşkuyla bırakıyor.
Şubat'ışları güneşlerin eşliğinde ağlamasını tutmuş bulutlar,
derin dondurucuda gizlediği yaşlarını kristallerce sökün ediyor.
Gözlerinin üstünden şekillenen mevsimlerin senfonik şiirleri
Efsanevi tanelerini esintilerin üzerine ağır ağır serişine...
Tomurcuksuz dallardaki akislerde telli tambur tınıları,
Tipi olmaya çiçeği tohumda rüzgarların yaladığı kovuklarda
kemane seslerinden çoğalan içkin sololar tomurcuklanıyor.
Birbirine değmeksizin süzülen bu büyük arpej deryasına
yeraltındaki nabızlarla, rüzgarın atak davulcuları eşlik ediyor.
Gölgeler kutuplarda eşitlenirken, duran zamanın kazandığı anlamla,
İç ısıtan sololar dayanıyor, sıcak selamını emanet edişine...
28 Şubat 2025
Merdümgiriz Ağaçları
Bakıyorum ki patikaların sona erdiği uzaklıklardan toplumcu şairlerin dudak büküşleri yankılanıyor zaman zaman. Bireyci şairliğe olan kızgın suratlarında karmaşık kafiyeler okunuyor. Daha önce birçok uyaklı uyaksız cümlelerle ifade etmemin yetersiz olduğunu, bana seslenişlerinden anlıyorum. Uçuşan yapraklar, yaprakların koleksiyonu, minör gamlar, major sololar ya da pentatonik çıkışlarım ve daha da koyulaşan merdümgirizliğin kuytularına kaçışlarımın yetersiz kaldığı belli. Adımlarımı daha da hızlandıracağıma eminim. Böylece bütün bunların birilerini doyurmak için değil, uçuşan soloları dinlemek için aldığım notlardan ibaret olduğu anlaşılması kolaylaşacaktır.
KAR'ahindiba Gölgeleri
Kış uykusunun, kurguladığı gibi gerçekleşmesine çok sevindi sonbahar.
Büyük kucaklaşmalarla, uçuşan yaprak sololarıyla yolcu etmiştim kendisini.
Bu sezgi, ağaçların dizlerinde bıraktığı yakın hatıralarından hala okunabilir.
Şimdi ondan kalan kahverengi kuytulara beyaz perdelerin nazikçe inişini izliyorum.
Şubat'ışlarıyla güneşin koyu bulutların arkasına saklandığı günlerin muhteşem solosuna kapılıyorum,
bu şarkının, "dinlerken içinde salınmak" dışında tarifi var mıdır?
Kar kristalleri taşıyan dandelyonları izlemenin içedönük kıvancıyla,
Erken fotonlara yanılmış bahar tomurcukları, güneş yerine buzla öpüşürken
Bu nazik ve muazzam lütuf deryasının içinde iz bırakmaya çekiniyor adımlarım.
Doğuşundan hemen sonra olgunlaşan kar tanelerinin rüzgarsız bir şekilde yere inişinin sessizliği ve gizlediği, özlenen derin solosunu dinlemek üzere,
nicedir yeryüzünden, durağanlığın kayalarından olma yastığa yaslamışım başımı.
Solmuş imgeleri çiçeklendiren bu buz taban yollarımda uçuşan soloların,
ateş taban hatıraya uzanıyor gölgeleri. ► https://serdivence.blogspot.com/2023/05/dandelion-golgeleri.html