Daha duyar duymaz zihnimdeki minör duygulu majörü yerinden kıpırdattığını birlikte görmüştük. Topladığım soloları çantamı açmaya fırsat bulamadan, apar topar ceplerime tıkıştırırken sese doğru akarcasına adımlıyordum dünyayı. Öyle ki; Reminör'ü benim parmaklarımdan yankılanıyor gibiydi yıllar öncesinden, bir köşesine oturduğum Bahçe'den. Oradan ta bu ana uzanıp bana değmeyi başarabilmiş bu tınıların altı telli iletişim ağına direkler çakmaya başladım.