Düşen yaprakların kar yongalı örtülerinden yoksunluğunun manzarasına bakıyoruz
çevremde yeniden doğuşların azimli tomurcukları, ancak sonbahardan hatıralı...
Bir mola için durmuşum, yaslandığım ağaç sanki bi günberi gölgecisi,
Sololar portelerin altına inmeden minör kıpırtılarla salınıyor yamaçlarda.
Beş telli uzun yolculuklara es veren bugünde pentatonik çıkışlarda buluşuyor sesler;
kafiyeler, cinaslar eşleşiyor, düşüncelerim, ilerlediği palindrom hecelerin sonundan bana bakıyor.
Yankıların yankılanışlarıyla köklerden taç yapraklara azimli bir tırmanış bu.
Zaman bir an duracakmış gibi oluyor hep, ışıklar kutuplarda eşitlenirken.
Belki de zaman duruyordur da biz de bu durmuşluğun o bir anında duruyoruzdur…
Derinde nabız atan uzak sesler, bir polenin yere inişinde sezilen o kıpırtıdan doğuyor.
21 Mart 2024
Ekinoks için cinas
Her ekinoksta daha da uzaklardan el sallayan kış poyrazının özlemine epigraf olsun.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)