Dedi ki:
İçimde büyük üzgün birisi var; kocamanlığı hüznünden.
Uzaktan bakıldığında salıncakta sallanmadan oturup kalmış bir çocuk gibi görünür, elleriyle zincirlere sıkıca tutunmuş... Daha uzaktan bakıldığında ise küçülmeyen bir görüntüsü olduğu fark edilir. Sandalyesinde oturur gibi görünür bu ihtiyar, durmadan yıkılan ağaçlarını tekrar diktiği küçük bahçesinin kenarında duran... Son nefesi geldiğinde kimseye yük olmamak için önceden kendi mezarını kazmak ister ama içindeki çocuk görecek diye bir türlü buna cesaret edemez.
Rüzgar biraz dinse hemen közü sönecek...
19 Ekim 2018
17 Ekim 2018
Kum Dağı Çocuğu
Dedi ki; bu gördüğün içimdeki kum dağlarının görünen fırtınasıdır.
Bu fırtınayı kazanalı çok olmadı.
Her çocuğun kum dağları vardır çünkü. En azından bendeki çocukların hepsi böyle.
Bu çocukların çocuklukları ile yaşlanmış çocuklukları arasındaki çağlar boyunca yıkıla yıkıla biriken kumdan kalelerin dağlarıdır...
Dur! Bu köz, bu fırtınada alev alacaktır: közümü kesme! Devam edeceğim...
Bu fırtınayı kazanalı çok olmadı.
Her çocuğun kum dağları vardır çünkü. En azından bendeki çocukların hepsi böyle.
Bu çocukların çocuklukları ile yaşlanmış çocuklukları arasındaki çağlar boyunca yıkıla yıkıla biriken kumdan kalelerin dağlarıdır...
Dur! Bu köz, bu fırtınada alev alacaktır: közümü kesme! Devam edeceğim...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)