Labels

Defterî (44) Edebî (49) Fotoğraf (13) Grafik (29) Însan (40) Malûmat (7) Mûzik (70) Tasarınâme (9)

30 Mayıs 2022

Sessizlikle çalışan Mi anahtarı kutusu


Uğradığım çok eski kilometrik taşlardan birinin üzerinden geçerken tökezlemesiyle, 
gidişatının hızı kat kat artarak çılgınca bir savrulmaya dönüşmüştü üzerimden teğet geçerken. 
Uçup gidecek diye peşinden nasıl bir kaygıyla davrandığımı anlatamam; tam kestiremiyorum. 
Neyse ki beni fark etmesiyle kendi yüksekliğinde kısa bir süre türbülansa girerek kolumdan tutuverdi. 
Baktım ki ne saçı başı, ne sapları çuvala sığmaz bir baş kaldırışla devam etmek için yerinde titriyor; 
Durur muyuz? Hiç bekleyecek halimiz yok. Daha karşılaşmadan, tozu buluta karıştıran bu haline kendimi kaptırdım!
O yüzden yol boyunca uçuşan kırık dökük soloların üzerinde hala nabız atan izlerdi bıraktığım.
Çünkü yankılarını bile toparlamam hiç kolay değildi, böyle süklüm püklüm, böyle döke saça anca gelebildim de,
solosunun nefes kesişine yetiştim.  

11 Mayıs 2022

I'm Not Sad


Zamanın kendi göğsüne gömdüğü bahçeye kulak kabarttığında uzak uzak duyulan bu seslerin
orada çınladığını göreceksin. Zamanın o kıpırtılarında çiçeklenen bir titreşim bu.
Toplanan tüm soloların yeşeren belleği. Harfler, notalar birbirine sarmalanıyordu bilirsin. 
Küçük taş iskemleler, tahtalar, tenekeler, uçuşan kağıt parçaları. M vardı ve "M"ler, S ve D bazen "E"ler... 
Kendi iç manzaralarımızı ortada üleştirirken Voynich el yazmaları gibiydik. 
Gün batımlarından sonu olmayan döngülere kanat çırpan kırlangıçların sesleri, yarasaların gölgeleri.
Tınıların medulla yolculuğunda hipokampus pusulalarını titreten soloların yönünde, toplanacak çok kırıntı vardı. Çimenlerin algı boyunca uzanıp sona erdiği yelken iskelelerinden yıldızlaşan taşlar gibi el sallıyorlar, görüyor musun titreşimleri? Duyuyorsan gördün demektir.