1943 Göteborg doğumlu müzisyen Bo Hansson lokanta işleten ailesi ile birlikte Göteborg 'da yaşıyordu. 50 'lerin başında İsveç 'in kuzeyindeki Jämtland 'e taşınıyorlar. Daha sonra aile Stokholm 'e taşınırlarken ailesini kaybediyor ( kaçırılıyor ? ) ve küçük bir dağ köyünün sakinleri olan bir aile tarafından bir süre bakılıyor. Daha sonra kendi ismi, ailesinin ismi ve gideceği yer yazılan küçük bir notla beraber Stokholm 'e gönderiliyor. ( Film gibi !! ) Sonrasının tam bilgisi olmasa da, bir zaman sonra ; Gençlik döneminde yani 60 'ların ortalarında, o zamanlarda herkes gitarist olmak istiyordu ve gitar çalmak klavyeye göre daha kolaydı (elektrik gitarların amfikatör vazifesi görsün diye radyoya bağlandığı zamanlar:) ) O da müzikle ilgiliydi ve ilk gerçek grubu Slim Blues Gang olmuştur. Grubun lideri piyanist Slim Notini İsveç'in John Mayall 'ı gibiydi. Bir çok genç yeteneği bulur ve grubunda şans verirdi. Bo da bunlardan biri oldu. Daha sonra Merrymen adlı bir gruba girdi, grup İsveç 'te Rolling Stones'un alt grubu olarak çaldı ve bir İsveç radyosunun açtığı bir yarışmada plak anlaşması kazandılar. Tam bir başarı hikayesinin içindeyken, Bo gruptan ayrıldı ve kendi yolunu çizmeye başladı.
66 'da ülkeye gelen Hammondçu Jack Mc Duff'ı izleyen Hannson, hammond orga vuruldu ve yoğunca ilgilenmeye başladı. Doğaçlama yapabilir , gruba ritm tutabilir ve ayağıyla bas partisyonlarını çalabilirdi. Gitarı bir kenara birakıp org çalmaya karar verdi. Hammond o zaman daha da pahalı bir enstrümandı. Aleti çözmek için bir kaç dolap çevirmesi gerekiyordu. Plan basitti; Merrymen den arkadaşı Bill Öhrström ile birlikte müzik aletleri satan dükkanlara girip müşteri rölü oynuyorlardı. Bo klavyenin başına oturuyor ve aleti test ediyordu. Bill ise dükkan sahibini oyalıyordu. Bunu Stockholm 'de uzun süre, bir çok dükkanda denediler. Sonunda arkadaşı Bill , Bill 'in kız arkadaşı ve bazı diğer arkadaşlarının özverili yardımları ile taksitle nihayet bir Hammond alır. Kısa bir süre sonra, keşif ve heyecan dolu ilk dönemlerindeki bir konserlerinden sonra, taksitleri ödeyemediği gerekçesiyle Hammond icra memurları tarafından geri alınır. Bu onun için bir yıkım olur. Uzun zaman sonra Hammond alabilecektir. Polydor 'da yapımcı olan Bill Öhrström Bo 'yu bir çok müzisyen ile tanıştırır. Bunlardan caz davulcusu Janne Karlsson ile bir ikili oluşturup Hansson & Karlsson adı ile çalışmaya başlarlar. 67-69 arasında 3 albüm yayınlarlar. Çıkardıkları ilk albüm eleştirmenlerce halen İsveçte yayınlanan en iyi enstrümental albümlerden kabul edilmektedir. İkili İsveçi boydan boya bir çok kez turlarlar. Küçük klüplerden, büyük açıkhava konserlerine kadar bir çok yerde çalarlar. En önemli konserleri 1967 de Cream 'in alt grubu olarak çaldıkları bir konser sonrası Jimi Hendrix ile jam session yaptıkları gecedir. Hendrix, Hansson & Karlsson'un büyük hayranlarından biridir. Hatta Hansson 'un bestesi Tax Free'yi kaydeder.
1970 de Hannson, Tolkien 'in o sıralarda da çok meşhur olan "Yüzüklerin Efendisi" üçlemesi için bir albüm yapar. Bu onun ilk kişisel albümüdür. Stokholm 'deki takım adalardan birinde kiraladıkları bir kır evinde dört kanallı bir kayıt cihazıyla yaptıkları kayıtlardan sonra küçük bir stüdyoda sekiz kanala terfi ederler. Miksajları İsveç ulusal radyosunun sütdyolarında yapılır. Albüm çıkar çıkmaz büyük başarı kazanır. İsveç radyosundaki gençlik programının tanıtım müziği olur. O yıllar Bo Hannson'un en yaratıcı periyodudur. Stokholm 'deki kır evinde kaydettikleri diğer parçaları, Ur Trollkarlens Hatt ,1972 (Magician's Hat) isimli ikinci albümünde kullanılır. Bo Hannson'un bir özelliği de solo olarak küçük bir kaç konser dışında hemen hemen hiç bir konserde yalnız çalmamış olmasıdır. Bir kaç kez Fläsket Brinner'in ( Yanan bedenler !! ) konserlerinde eşlikçi olarak yeralmıştır. 1975 de üçüncü albüm (benim en sevdiğim) Attic Thoughts yayınlanır. Kebnekajse gitaristi Kenny Håkansson ile çalışan Hansson bu albümde daha deneyseldir. 1977 'de yine Kenny Håkansson ile Watership Down albümünü çıkarır bu albüm sonrası 1985'e kadar sessiz kalan büyük klavyeci, son albümü olan Mitt I Livet 'den (hayatın ortasında) sonra hiç bir albüm çıkarmaz.
66 'da ülkeye gelen Hammondçu Jack Mc Duff'ı izleyen Hannson, hammond orga vuruldu ve yoğunca ilgilenmeye başladı. Doğaçlama yapabilir , gruba ritm tutabilir ve ayağıyla bas partisyonlarını çalabilirdi. Gitarı bir kenara birakıp org çalmaya karar verdi. Hammond o zaman daha da pahalı bir enstrümandı. Aleti çözmek için bir kaç dolap çevirmesi gerekiyordu. Plan basitti; Merrymen den arkadaşı Bill Öhrström ile birlikte müzik aletleri satan dükkanlara girip müşteri rölü oynuyorlardı. Bo klavyenin başına oturuyor ve aleti test ediyordu. Bill ise dükkan sahibini oyalıyordu. Bunu Stockholm 'de uzun süre, bir çok dükkanda denediler. Sonunda arkadaşı Bill , Bill 'in kız arkadaşı ve bazı diğer arkadaşlarının özverili yardımları ile taksitle nihayet bir Hammond alır. Kısa bir süre sonra, keşif ve heyecan dolu ilk dönemlerindeki bir konserlerinden sonra, taksitleri ödeyemediği gerekçesiyle Hammond icra memurları tarafından geri alınır. Bu onun için bir yıkım olur. Uzun zaman sonra Hammond alabilecektir. Polydor 'da yapımcı olan Bill Öhrström Bo 'yu bir çok müzisyen ile tanıştırır. Bunlardan caz davulcusu Janne Karlsson ile bir ikili oluşturup Hansson & Karlsson adı ile çalışmaya başlarlar. 67-69 arasında 3 albüm yayınlarlar. Çıkardıkları ilk albüm eleştirmenlerce halen İsveçte yayınlanan en iyi enstrümental albümlerden kabul edilmektedir. İkili İsveçi boydan boya bir çok kez turlarlar. Küçük klüplerden, büyük açıkhava konserlerine kadar bir çok yerde çalarlar. En önemli konserleri 1967 de Cream 'in alt grubu olarak çaldıkları bir konser sonrası Jimi Hendrix ile jam session yaptıkları gecedir. Hendrix, Hansson & Karlsson'un büyük hayranlarından biridir. Hatta Hansson 'un bestesi Tax Free'yi kaydeder.
1970 de Hannson, Tolkien 'in o sıralarda da çok meşhur olan "Yüzüklerin Efendisi" üçlemesi için bir albüm yapar. Bu onun ilk kişisel albümüdür. Stokholm 'deki takım adalardan birinde kiraladıkları bir kır evinde dört kanallı bir kayıt cihazıyla yaptıkları kayıtlardan sonra küçük bir stüdyoda sekiz kanala terfi ederler. Miksajları İsveç ulusal radyosunun sütdyolarında yapılır. Albüm çıkar çıkmaz büyük başarı kazanır. İsveç radyosundaki gençlik programının tanıtım müziği olur. O yıllar Bo Hannson'un en yaratıcı periyodudur. Stokholm 'deki kır evinde kaydettikleri diğer parçaları, Ur Trollkarlens Hatt ,1972 (Magician's Hat) isimli ikinci albümünde kullanılır. Bo Hannson'un bir özelliği de solo olarak küçük bir kaç konser dışında hemen hemen hiç bir konserde yalnız çalmamış olmasıdır. Bir kaç kez Fläsket Brinner'in ( Yanan bedenler !! ) konserlerinde eşlikçi olarak yeralmıştır. 1975 de üçüncü albüm (benim en sevdiğim) Attic Thoughts yayınlanır. Kebnekajse gitaristi Kenny Håkansson ile çalışan Hansson bu albümde daha deneyseldir. 1977 'de yine Kenny Håkansson ile Watership Down albümünü çıkarır bu albüm sonrası 1985'e kadar sessiz kalan büyük klavyeci, son albümü olan Mitt I Livet 'den (hayatın ortasında) sonra hiç bir albüm çıkarmaz.
Son dönemlerde, albümlerinin remastered kayıtları da piyasaya çıkmıştır.
(Bu Blog 'un sağ tarafındaki radyo bölümünde bir kaç parçası, ilgilisine mevcut.)->
1972 Lord of the Rings, Charisma (originally released in Sweden as "Sagan om ringen" in 1970)
1974 Magician's Hat, Charisma (originally released in Sweden as "Ur trollkarlens hatt" in 1972)
1975 Attic Thoughts, Charisma (released in Sweden as Mellanväsen)
1977 Music Inspired by Watership Down, Charisma (released in Sweden as El-Ahrairah, YTF)
1985 Mitt i livet, Silence Records (released only in Sweden)
Håkan Lahger'in yazdığı makaleden çeviri.
Cenk Akyol ' a ( http://www.terraborboletta.blogspot.com/ ) teşekkürler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder