Labels

Defterî (44) Edebî (49) Fotoğraf (13) Grafik (29) Însan (40) Malûmat (7) Mûzik (70) Tasarınâme (9)

30 Aralık 2021

Pulsatif tınılar

Buraya gelmeden ve şu çantama tıkıştırdığım soloları baş aşağı dökmeden hemen önce. Yolda karşılaştığım kendi kendini yırtan şu pulsatif tınıların odyo-fotoğrafını çekebilmeyi başarmışım, sadece bir kare. Ama bu sanırım yeterli. Durmaksızın kendini yırtıklara ayırmasına rağmen, kulak verince verilen kulağın kıvrımlarının kılcal damarlarında zonkladığını hissetmemek mümkün değil. Tanımlamaya gerek yok, onlar sadece tasnif için gerekli. Duygular arası hüzün heyelanının talimi için sadece duymak yeterli. Çünkü bazı şeyler ne topraktır ne de ateş. Bazı şeyler sadece histir. Öyle değil mi özgün gören?

Birkaç dakikada milyarlarca yıl

Ve her şeyin mikro sololar halinde paramparça kıyılara vurduğu yere geldim. Bütün zamanların kayalaşmış eskileriyle çarpışarak milyarlarca parçaya dağıldığı denizin uğultulu sessizliğine yığılan soloların yankı denizlerine. Suların derinliğinde alevlenerek sürtüne sürtüne yeniden doğuşların sancılarını gizleyerek. Muazzam doğuşlarının şafak kızıllığına kafa tutacak olan o son batışa doğru...

30 Kasım 2021

Oktav paragraflarına giriş

Uçuşan küçük kağıt parçalarını tasnif edeceğim bir köşe bu. Gidişatının doğal akışından yırtılmış sesleri biriktirdiğim deftere bunu da iliştirmeden olmaz. 

26 Kasım 2021

Dahilden sesler


Binekte ve yaya yolcuların güneşte titreyen uzak kıpırtıları, yuvarlanan çakıl taşları olarak not edilmişti; hatırlamamak mümkün değil. Yuvarlanışlarında yanıp sönerek parıldayan kenarları kıymetliydi. Birbirine değmeyen arpejler halinde dökülüyor hala ayaklarımın dibine. Rüzgarların yaprak koleksiyonu.. Soloları toplamaya devam, hiç bitmesin. 

30 Ekim 2021

Bahçeye dahil

 

Kuru yaprakları çoğaldığı şu zamanda ay dönmeden şunu da nabız notlarına ekleyelim. Akşam önce kırlangıçların sesi sonra yarasaların sessizliğinden sonra oturup dinlenmeye değiyor. Bahçe ki varlığı fark edilmese de köklerinde hala zonkluyor. 

Som Baharın Açılışı

Uzaklarda bir yerlerdeydi; sezip duruyorduk. Kımıltısını görür gibi olup da bir türlü netleştiremediğimiz bir serap gibiydi. Manzaranın gitgide serinleyecek olan ufkuna gizlenmeye çalışan belli belirsiz bir parıltı. Yakın dağlarına gözlerimizle canhıraş tırmanıp duruyor, yorulduğumuzu fark etmeksizin uzaklara koşturup durup, tepelere yöneliyorduk. Yaza veda günleriydi ama ne sıcaktı! Yakın geçmişinin sıcak rüzgarlarıyla uçuşan kağıt ve yaprak parçalarına karışan sololar kafamızda öyle bir çınlıyordu ki. Şehrin boğuculuğu öfkeli bir boğa gibi burnundan ensemize soluyordu. Bulunduğumuz yeri terk etme planının topografik dışa vurumu. Tökezlemelere ayak direten birikmiş özlemlerimizle aradığımız mavera için nice çıkmazlardan manevralar yaptık. Uğrayacağımız uzakların gelecek istikametlerinden top ettiğimiz koptu kopacak birbirine dolanmış sicimler düşüncelerimizi bulandırıyordu. Yolumuzun ve geri dönüp sapacağımız diğer yolların sonunu düşünerek belirleyemez ancak yürüyerek sezebilirdik. Bunca gürültü patırtılı çabalarımızın sonunda bizi olmamız gereken yola ve yolun sonundaki tuvale getireceğini uman yorgun fırçalar gibiydik ve sonunda sololar dinginleşti. Bütün yolcuğumuzun kıpırtılarının üzerinde yumuşayarak yankılandığı güzel bir tepede bulduk kendimizi. Yapraklarına deniz ve bulutların karıştığı empresyonist bir tablonun karşısında öylece uykuya daldık...

17 Ağustos 2021

Adım Bohçaları

Bu yazın vefası kalan dinmeyen rüzgar, küçük adımlarla bizi veda etmeden gittiğimiz, elbet döneceğimizi düşlediğimiz kıyımıza doğru ittiriyor. Yaklaşan hikayelerimize ışık tutmaya başlamış bir deniz fenerine dönüşen gölgemizin o vedadaki isteksizliğinin zaferini görüyoruz uzaklardan.


27 Mayıs 2021

Çayırlara iliştirdik

Altı telli direkler boyunca ilerleye ilerleye buraya kadar geldik, nice yıllarını alkışladık ve dün dinlenmeye çekildiğimiz yerden başlayan bu şarkıya evrildik; sololarını çayırlara iliştirdik. Oh de!

14 Nisan 2021

Soloya dahil notların bir kısmı

Kaldığım yeri devam filmi çeker gibi şuraya mıhlarcasına hiyeroglif şekillerle kazıyacak haldeydim onu gördüğümde! Kadath'ı görmeden göçenlerin izlerine bakarken, paramparça olmuş kağıt parçalarına sıyrılmış hüzün heyelanlarının izlerini görmekten yorgun, giderken gölgesi isteksiz, duruşunda tını vardı ama incinişinin solosu yoktu! 

17 Mart 2021

Taç yapraklar uçuşurken...

 
Altı telli direkler boyunca uzaklaşmayı adımlıyoruz sonunda. Adımladıkça solosu yazılacak dışbükey bir şarkının aklımızı bulandıran kederiyle güneşi denizlere, ateşi sulara...

27 Ocak 2021

18 Ocak 2021

İri sololar...

Uçuşan soloları sağa sola savrulup gitmeden önce canhıraş bir şekilde heybeme tıkıştırırken, artık ayyuka çıkan şu seslere de çantamda yer açabilmiştim. Kenarları hafif ıslandı ama bak şöyle çıkarıp masada biraz kurutalım kendine gelecek, bizi de kendimize getirecektir. Ben minörleri aldım, ışıklar sende.