kargacık burgacık şekillerle kirletilmiş mi aklanmış mı bilemediğim, neresinde kimlerin geçtiği ve hangi gizin neresinden yırtılsa uzak kağıt parçalarında dolana dolana... belki bomboş kağıtların yandığı veya duvarların yıkıldığı öte bir meskenin içinde ter atarak ya da mütemadiyen üşürken giyecek kelime aradığımda, aklıma gelen şu kelimeleri kalemdar 'ın :.,
*
" “önce kelime vardı ” diye başlıyor yohanna' ya göre incil. Kelimeden önce de yalnızlık vardı ve kelimeden sonra da var olmaya devam etti yalnızlık. Kelimenin bittiği yerde başladı; kelime söylenemeden önce başladı. Kelimeler yalnızlığı unutturdu ve yalnızlık kelimelerle birlikte yaşadı insanın içinde. Kelimeler yalnızlığı anlattı ve yalnızlığın içinde kayboldu. Yalnız kelimeler acıyı dindirdi ve kelimeler insanın aklına geldikçe, yalnızlık büyüdü dayanılmaz oldu.” "
oğuz atay ~ tutunamayanlar yüz bilmemkaçıncı sayfasından...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder